Kansere karşı keçi boynuzu...
Dr. Ömer Coşkun, birçok rahatsızlığa iyi gelen keçi boynuzunun akciğer kanserini yüzde 90 oranında önleme gücüne sahip olduğunu söyledi. Keçi boynuzunun A, B ve E vitaminleri ile bol miktarda potasyum, kalsiyum ve fosfor içerdiğine dikkat çeken Coşkun, “Keçiboynuzu ve pekmezi yüksek besin değeri ile özellikle zayıflık çekenlere ve gelişim çağındaki çocuklara oldukça faydalı bir besindir” dedi.
Dr. Coşkun, keçi boynuzunun birçok hastalığa iyi geldiğini vurgulayarak, şunları söyledi:“Her gün düzenli olarak keçiboynuzu pekmezi yiyerek yapılacak keçiboynuzu kürü özellikle kansızlık çekenlere ve sperm azlığı şikayeti olanlara çok yararlıdır. Keçiboynuzu kalsiyum bakımından çok zengindir. İçindeki E vitamini sayesinde; öksürüğe, gribe, kemik erimesine ve kansızlığa iyi gelir. Balgam söktürür, göğsü yumuşatır, bronşları açar, sigara tiryakileri için faydalıdır ve nefes darlığına oldukça etkilidir. Alerjik nefes darlığı çekenlere ısrarla keçiboynuzu pekmezi tavsiye edilir. Yüksek ham selüloz etkisi ile bağırsak rahatsızlıklarına ve gastrite etkilidir. Mide ve bağırsak gazlarını dışarı atarak mide şişkinliğini giderir. Mideye kuvvet verir."
Yüksek doğal şeker, zengin mineraller ve vitaminler içeriği dolayısıyla doğal güç ve besin kaynağı olan keçiboynuzunun yüksek sodyum ve potasyum içeriği sayesinde tansiyon, karaciğer ve akciğer üzerine çok yararlı etkileri bulunduğunu kaydeden Coşkun, "Kanın zehirli maddelerini temizler. İnsanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini yüzde 90 oranında önleme gücüne sahiptir. Kalbe faydalıdır, kalp çarpıntısını önler. İnsan vücuduna giren radyasyonu dışarı atar. İshale karşı mükemmel takviyedir. Bin derde deva olarak bilinen keçiboynuzunun, ağrı kesici, antiseptik, bağışıklık güçlendirici özelliği bulunuyor."
Kaynak: Milliyet - 14.06.2013
Böbrek sağlığı için 7 besin...
- Yeşil sebzeler A vitamini deposudur ve böbrek taşlarına karşı etkilidir. Ayrıca kolik rahatsızlığını hafifletir.
- Günde 3 elma böbrekler için çok faydalıdır.
- Çoklu doymamış yağ asidi, protein ve vitamin içeren balıklar böbreklerin doğru çalışabilmesi için önemlidir.
- Karpuz diüretik özelliğiyle bilinir. Böbreklerdeki kumu temizler ve tuzun çözünmesini sağlar.
- Bal kabağı da pek çok diyet planında yer alan ve özellikle böbrek sorunlarına karşı etkili bir besindir.
- Kuşburnu vücudun hastalıklarla savaşma mekanizmalarını destekler.
- Çavdar vitamin ve lif açısından çok zengindir. Bu sayede metabolizma ve sindirimi hızlandırır.
Kaynak: Milliyet - 14.06.2013
Ömür uzatan 50 adım...
Uzmanlar araştırdı, insana hayat veren tüm maddeleri sıraladı. Listedeki 50 öneriye uyanların hastalık riski neredeyse hiç yok.
Dünyanın dört bir yanında uzun yaşamın sırrı için araştırmalar yapan uzmanlar hastalık riskini artıran tüm araştırmaları derleyip uzun yaşamak için bir liste oluşturdu. Daha az hasta olanlar, ölümcül hastalıklardan kurtulanlar ve 100 yılı deviren insanların hayatlarını inceleyen araştırmacılar, sağlıklı ve uzun bir ömür için şu listeyi hazırladı.
Bütün kırmızı meyvelerden yiyin.
Her gün bir kilometre koşun ya da yürüyün.
Gazete ve dergileri yukarıdan aşağıya okuyun.
Toplu taşımada, umumi tuvaletlerde mikroplardan kaçının.
İnanç sahibi olun.
Günde bir muz yiyin.
10 dakika çömelme egzersizi yapın.
Günde 1-5 bardak arası şekersiz çay için.
Yatağa bir saat erken gidin.
Yoğurdu eksik etmeyin.
Dişlerinizi iple de temizleyin.
Evinizi temiz tutun.
Kahvaltıda et yemeyin.
Kötümser olmayın.
Porsiyonlarınızı küçültün.
Sağlıklı kişilerle arkadaşlık edin.
Bahçe ya da çiçeklerle uğraşın.
Selenyum takviyesi alın.
Soğan yemekten çekinmeyin.
Bir dakika pipetle nefes alıp verin.
Dolapta her zaman meyve bulundurun.
Gülümsemeyi eksik etmeyin.
Çocuk yapın.
Her şeyi aklınızda tutmayın.
Unutun.
Ailenize yakın oturun.
Mutlaka süt için.
Tartı kullanmayın.
Kollarınızı güçlendirin.
Güneşlikleri açın.
Sürekli mutlu olmaya çalışmayın.
Doya doya gülümseyin.
Kuru erik yiyin.
Çalışabildiğiniz kadar çalışın.
Dürüst olun, yalan söylemeyin.
Tepede ya da yokuş üstünde yaşayın.
Cips yemeyin.
Dua edin.
Gerektiğinde eşinizle tartışın.
Pazartesileri daha fazla uyuyun.
Pikniğe gidin.
Yoga yapın.
En az 20 kere çiğneyin.
Yerinizde durmayın.
Tuzu kaldırın ya da azaltın.
Günde 2 saatten fazla TV izlemeyin.
Bitki çayı için...
Banka işlemlerini online yapın.
Kitap okuma alışkanlığınız olsun.
Evlenin.
Haftada en az iki kez ilişkiye girin.
KAYNAK: Sabah / Takvim – 13.05.2013
Hurmanın mucizeleri
Hurma, palmiyegiller, familyasından dekoratif yapraklı bir palmiye türüdür. palmiyeler gibi tropikal,ılıman ve çöl ikliminin görüldüğü yerlerde yetişir.Kazık ve saçak kök yapısına sahiptir. Ağacının pürüzlü gövdesi gri ağırlıklı kahverengi gibidir. Kardeşlenme eğilimi vardır. Gövdesinden ve altından yavrular verebilir. Sıcağı, güneşi sever, soğuktan hoşlanmaz.Türkiye'de Akdeniz ikliminin olduğu yerlerde yetişir. Ağaç kuvvetli ve dengeli bir gübrelemeye gereksinim duyar. Sıcağı, güneşi sever, soğuktan hoşlanmaz.Türkiye'de Akdeniz
ikliminin olduğu yerlerde yetişir. Ağaç kuvvetli ve dengeli bir gübrelemeye gereksinim duyar.
Baş (zihin, Dimağ, beyin)
Hurma baştan başlamak üzere vücudumuzun bir çok organına elle tutulur gözle görülür tesir icra eder. Beynimizin fosfora ihtiyacı vardır. Bu da hurmada bol miktarda bulunmaktadır. Beyin ve fikir işçileri çoğu zaman yorgunluk hissederler. Kendilerini dinlendirmek isterler işte o zaman hurma yemeliler. İlim erbabı kitap erbabı kalem erbabı işlerinin başında biraz hurma bulundursunlar yeter.
- Sinir sistemi
Hurmanın en etkili olduğu diğer bir saha da sinir sistemimizdir. Müthiş dinlendirici bir özelliği vardır. Hurma da B1- B2 vitaminleri bulunmaktadır.bunlarda zihni ve sinir sistemnini dinlendirici özelliğe sahiptirler.
- Gözler
Hurma gözleri kuvvetlendirir ve parlatır. Hurma A vitamini ihtiva ettiğinden hurma yiyenlerde özellikle gece körlüğü ve diğer göz zaafiyetleri olmaz. İkinci dünya savaşında gece hücumu yapacak olan Amerikan pilotlarına hedeflerini daha net görebilmeleri için hurma yedirmişlerdir. Göz sinirlerini kuvvetlendirici özelliği vardır. Çok çok yendiği takdir de her şeyin çoğunun zararlı olduğu gibi hurma da göze zarar verebilir.
- Kulak
Hurma ihtiyarlıktan mütevvelit kulak uğultusu duyma zafiyeti gibi kulak rahatsızlıklarında da faydalıdır.
- Göğüs
En iyi göğüs ilacı hurmadır. Hurma balgama ve nefes borusuna, öksürüğe çok iyi gelmektedir.
- Kan damarları
Hurma kan damarlarını yumuşatır. Günümüzde damar sertliği denen şeyi engeller. Ayrıca kanı temizler ve tansiyonu düzenler.
- Kolesterol
Kahve ve yağ kandaki kolesterolün yükselmesinde etkendirler. Araplar bol miktarda kahve yağ yerler. Fakat laboratuar araştırmalarında görülmüştür ki Araplarda bu hastalıktan eser yok. Çünkü kahve ve diğer yiyeceklerin yanında mutlaka hurma vardır. Hurma kolesterole geçit vermiyor.
- Bel ağrıları
Hurma bel ağrılarına iyi gelir, bel ağrısını hafifletir.
- Böbrek ve mesane
Hurma böbreklerin yıkanmasına yardım eder. Böbreklerin çalışmasını kuvvetlendirir. Mesane ve böbrek iltihabına şifa verir. Hurmanın suyu böbrek taşlarını da yok eder. 6-7 hurma parçalanarak bir bardak suya konur birkaç saat sonra süzülür ısıtılarak günde iki defa içilir. Bu 15 gün yapılırsa böbrek taşlarını yok eder.
- Karaciğer
Hurma çam fıstığı ile yenirse karaciğeri temizler ve kuvvetlendirir. Aynı zamanda safra taşını da yok eder.
- Mide ve bağırsaklar
Kişi ishal olduğu veya kustuğu zaman vücut çok su, tuz, potasyum, sodyum ve glikoz kaybeder. Hurmada ise bu unsurlardan bol miktarda bulunur. Böyle durumlarda hurma suyu hazırlanır, ondan kafi miktar alınırda kaybedilen mineraller ve güç telafi edilmiş olur. Hurma imsak halinde de bağırsaklara yardımcı olur. Bağırsaklar tarafından kolay emilmesi cihetiyle bağırsakların çalışmasını sağlar ve dolayısıyla imsak halini giderir. Karında bulunan asalaklar için de hurma faydalıdır. Hz. Ali efendimizden rivayet edilen bir sözde “kim her gün sabah aç karına yedi hurma yerse karnındaki zararlıları öldürür.” buyuruluyor.
- Kanser
Hurmayı devamlı yemek kansere yakalanmamanın en önemli sebeplerindendir. Hurma magnezyum ihtiva ettiğinden kansere mani dir. Devamlı hurma yeyen Araplarda kanser vakası pek görülmemektedir.
- Şişmeler
Hurma tereyağı ile güzelce kavrulup da şişiklerin üzerine konursa şifa verir.
- Basur
Hurmayı yemeye devam etmek yani sürekli yemek basuru engeller. Basuru olanlara da şiddetinin hafiflemesine sebep olur.
- Emzirme
Çocuklu kadınların sütünün çoğalması için hurma yenmelidir. Hurma süt hormonlarını harekete geçirir ve sütün çoğalmasını sağlar.
- Çocuklar için hurma
Çok hareketli, afacan çocuklara da hurmanın faydalı olduğu söyleniyor. Hurmada sinirleri sakinleştirici bir özellik var. Bunun için çok hareketli ve afacan çocuklara sabah aç karına bir iki hurma yedirmek faydalı olacaktır. Denemekle bir zararınız olmaz.
- Hurma Çekirdeği
Hurma çekirdeği, hurmanın içinde sert yapılı, hurmanın bir parçasıdır. Hacmi hurmasına göre değişir. Hurma çekirdeği “kıtmir denen ince bir zarla kaplıdır. Ortasından uzunlamasına bir yarık vardır. Bu yarığa “uhdut” denir. Yarığın içinde ince bir ipçik vardır buna da “fetil denir. Çekirdeğin sırt kısmında da bir nokta bulunur bu noktaya da “nakîr” denir. Hurma uzmanları hurma cinsini tayin etmede hurmanın kendisine değilde çekirdeğine itimat ederler. Yani arkasındaki noktadan ve yarığın şeklinden hurmanın cinsinin ne olduğu tam
olarak belli olur yoksa meyvesi insanı yanıltabilir. Konunun detayını yani hangi hurmanın çekirdeği nasıl olur konusu bizi çok ilgilendirmediği için bu konuyu tayyedip geçeceğiz. Hurma çekirdeğinden tıbbi sabun üretilir. Bu sabun mantar tedavisinde ve mikrop kırıcı olarak kullanılır. Yine hurma çekirdeği hayvan yemi olarak kullanır ve çok etkilidir. Mesela denemeler ve incelemeler göstermiştir ki öğütülen hurma çekirdeği % 15 nisbetinde tavuk yemine katılınca tavuklardaki gelişme daha sağlıklı olmuştur. Hem de hiçbir yan etkisi ve zararı olmadan…
- Hurma çekirdeği ilaçtır
Çekirdek ve nüfus planlaması: Hurma çekirdeğinden hamileliği önleyici ilaçlar üretilmektedir. Bu konuda Kahire üniversitesi eczacılık fakültesinde bir dizi araştırma ve inceleme yapılmaktadır. Araştırmalar gösteriyor ki hurma çekirdeği hamileliği önlemede çok işe yarayacak.
- Prostat kanseri
Yine bir dizi araştırmadan sonra Hurma çekirdeğinin bazı kimyevi ilaçların yerine prostat tedavisinde de kullanılabileceği ortaya çıkmıştır. Hurma çekirdeği karın şişliklerine ve bağırsak gazlarına ve toksinlere karşı müthiş bir ilaçtır.
- Böbrek taşları ve çekirdek
Hurma çekirdeği parçalanarak su ile iyice kaynatılırda içilirse böbrek ve safra taşları olan hastalara şifa verir.
- Kirpikler
Hurma çekirdeği yakılarak sürme gibi göze çekilirse kirpikleri uzatır. Göz çapaklarına iyi gelir.
Kaynak: Sabah - 02.05.2013
Kalp krizi bir anda hayatınızı kabusa çevirebilir.
Uzmanlar ise bazı tedbirlerle bu riskten uzaklaşılabileceğini söylüyor. İşte krizden kurtaran 11 önlem.Giderek düşen kalp krizi yaşı, uzmanları harekete geçirdi. Uzmanlar, kalp sağlığımızı tehlikeye atan 11 ölümcül hatayı sıraladı. Bu hataları önceden durdurarak daha sağlıklı bir kalbe sahip olabilirsiniz ve kalp krizi riskini çok daha az seviyelere indirebilirsiniz.
1- Geç kalkıp geç yemek. Kalp sağlığı için iyi bir uyku ve sağlıklı kahvaltı şart.
2- Acıkmadan yemek. Metabolizmanın düzenini bozar, kalbi yorar.
3- Yatmadan önce yemek. Uykuda vücudun dinlenmesini engeller. Kalbin yükünü arttırır.
4- Kötü beslenmek. Sağlıklı beslenmek, sağlam kalp için ilk şarttır.
5- Sürekli oturmak, hareketsiz kalmak. Vücut tembelliğe ne kadar alışırsa kriz o kadar yakındır.
6- Spor yapmamak. Günde 30 dakika yürüyüş bile kalbinizi dinç tutar.
7- Sürekli aşırı strese maruz kalmak. Stres, kalp krizini tetikleyen ilk etkenlerden biridir.
8- Yağ dokusu artışı ile kilo almak. Şişmanlık krizin tek şartı değildir ama yağlı bir vücut riskinizi arttırır.
9- Aşırı alkol tüketmek. İçkiyi bırakmak, kriz riskini yarıya indirir.
10- Sigara içmek. Sadece sigarayı bırakmak, kalbiniz için yapacağınız en doğru hamledir.
11- Kalbimizi bir şikayet oluncaya kadar hiç aklımıza getirmemek. Çünkü kalbiniz yorulmaya başladığında artık iş işten geçmiş olabilir.
Kaynak: Takvim
Yemekten hemen sonra bunları asla yapmayın...
Sigara içmeyin: Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalara göre, yemeğin hemen ardından yakılan tek bir sigara, 10 sigara içmeye eşdeğer sayılıyor. Ve bu durum kansere yakalanma riski artıyor.
Meyve yemeyin: Yemeğin hemen üstüne yenilen meyve, midenizin hava ile dolmasına sebep oluyor.
Çay içmeyin: Türk kültürünün en önemli alışkanlıklarından biri olan yemek üstüne çay içmek de sağlık açısından faydalı görülmüyor. Yemekten hemen sonra içilen çay, demir içeren besin tüketildiyse, yemekle birlikte alınan Demir (Fe) mineralinin vücut tarafından kullanımını sınırlar.
Sakın kemerinizi gevşetmeyin: Yemekten sonra kemer gevşetmek, bağırsak düğümlenmesine sebep olabiliyor.
Yürüyüş yapmayın: Yemeğin hemen ardından yapılan yürüyüş, tükettiğimiz gıdalardaki besin öğelerinin sindirilememesine, yani yediğimiz yemeğin fayda bakımından hiçbir anlamı kalmamasına sebep oluyor. Yürüyüşü 1 saat sonra ertelemeniz her yönden daha faydalı olacaktır.
Banyo yapmayın/Duş almayın: Yemekten hemen sonra alınan duş, kan akışını el ve ayaklara doğru çoğaltıyor. Sindirim sistemi için de zararlıdır.
Hemen uyumayın: Yemeğin hemen ardından uyumak da sindirim sisteminin yeterince çalışamamasına ve bağırsak iltihaplanmalarına ve mide rahatsızlıklarına sebep olur. Ayrıca yemeğin ardından hemen uyumak kilo almanıza sebep olur.
Şeker tüketimi, bilim dünyasının son yıllarda obezite, diyabet ve kalp gibi birçok hastalıkla ilişkilendirdiği en önemli nedenler arasında görülüyor. Özellikle işlenmiş şekerle ilgili yapılan araştırmalar ışığında, şekerin insan vücudunda nasıl etkiler uyandırdığı ve nelere yol açtığını İngiltere’de yayımlanan Telegraph gazetesi masaya yatırdı. ABD’nin California Üniversitesi’nden pediatrik endokronoloji profesörü Robert Lustig’in “Fat Chance: The Bitter Truth About Sugar” adlı kitabında yer verdiği bilimsel makalelerden yola çıkarak şeker hakkında çok az bilinen gerçekler merceğe alındı.
Bağımlılık yapıyor
Şeker karşıtı uzmanların en önemli argümanlarından birini, uyuşturucu maddeler gibi bağımlılık yaptığını gösteren bulgular olması. Zira, 2007’de Fransa’da fareler üzerinde yapılan bir araştırma şekerin kokainden daha güçlü bir bağımlılık haline dönüştüğünü ortaya koymuştu. Madde bağımlısı haline getirilen fareler, tercihlerini kokain yerine şekerli gıdalardan yana yapmıştı. Daha sonra uzmanlar, 21’inci yüzyılın şekerden zengin beslenme şekillerinin beyinde çok güçlü bir ödüllendirme sinyali uyandırdığı ve irade mekanizmasını etkisizleştirdiği üzerinde durmuştu.
Diyabet riski taşıyor
Lustig, tüm kalorilerin birbiriyle eşit olmadığını savunduğu makaleleriyle dikkat çekiyor. Buna göre, basit şekerlerin (monosakkaritler) hepsi aynı kaloriyi taşımıyor. Masa şekeri olarak da bilinen sükroz, rafine edilmiş olduğundan undan yapılmış bir gıdayla sindirime aynı şekilde karışmıyor. Keza uzmanlar, şekerdeki fruktoz molekülünün fazla tüketimi halinde hücreler tarafından parçalanamadığı bunun yerine karaciğerde yağ olarak depolandığına dikkat çekiyor. Böylece vücudun insülin direnci dengesini yitirdiğinden diyabet ve kalp gibi hastalıklar tetikleniyor.
Şekeri bıraktı hayatı değişti: Kitabıyla ABD’de büyük ses getiren Lustig, aynı zamanda “No Sugar” (Şekere Hayır) isimli bir kampanyanın da öncülüğünü üstlendi. “Şekere Hayır” hareketinde yer alan Avustralyalı araştırmacı yazar David Gillespie da fazla kilolarından kurtulmak için şekeri bırakmaya çalışırken aslında bir bağımlılıktan kurtulmaya çalıştığını fark ettiğini belirtti. ABD’li aktris Gwyneth Paltrow da blogunda “Şeker size geçici bir tatmin duygusu verip sonra daha çok tüketme isteği doğurur. Bu isteğin çoğalıp yediğinizde azalması da adrenalin hormonunuzu gereksiz yorar. Endişeli, keyifsiz, dengesiz ve yorgun biri olmanıza yol açar” diyerek kampanyaya destek oluyor.
KAYNAK: Milliyet – 15.04.2013
Cips yerken birkere daha düşünün...
Cipsler dünyanın en lezzetli yiyeceklerinden biri gibi gelebilir ama insan sağlığına etkilerine bakılınca sadece obezite, kalp hastalığı sebebi değil. Cipsler aynı zamanda anne karnındaki bebeklerde bile sağlık problemine neden oluyor. Çocuklarda da hiperaktivite, yetişkinlerde kanser gibi sonuçları var.
Yapılan araştırmalar Avrupa'daki gençlerin haftada en az 2-3 defa cips yediğini ortaya koyuyor. İngilizler bir yılda 6 milyar paket cips tüketirken, bu rakam aynı zamanda korkunç bir sonuca da işaret ediyor. Bu kadar cips, İngiltere'de kişi başına beş litre yağ içilmesine eş değer.
Uzmanlar bu sonuçları fast-food sektörünün insanları nasıl avucunun içine aldığının bir göstergesi olarak değerlendiriyor. Ağzınıza bir cips tanesi attığınız anda, ilk olarak tuzun tadı etkisi altına alıyor. Ayrıca cipslerde bol miktarda yağ da bulunuyor. Böylece yağ da tat almanızı artırıyor. Bu yağ trigeminal denilen sinir hücreleri aracılığıyla da hissediliyor ve beyne mesaj gönderiyor. Böylece daha çok yemek istiyoruz ve arzuluyoruz.
Kaynak: Sabah – 09.04.2013
Ne kadar tuz tüketmeliyiz?
Dünya Sağlık Örgütü, bir kişinin günde 5 gram tuz tüketmesini öneriyor. Araştırmalara göre ülkemizde bir kişinin tükettiği günlük tuz miktarı yaklaşık olarak 18 gramdır. Fazla tuz tüketiminin hipertansiyon, gastrit, kanserler, böbrek hastalıkları ve diyabete yol açabileceği uyarısında bulunan uzmanlar, günde 1 gram az tuz tüketiminin kalp krizi riskini %3, felç riskini %5 oranında azalttığını belirtiyor.